T.C.
FATİH ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL
BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
YÜKSEK LİSANS ÖDEVİ
CÜNEYT GÜL
İŞLETME
TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
RİSK YÖNETİMİ
Ödev
Konusu
PİYASA RİSKİ;
MENKUL KIYMET
SPEKÜLASYON RİSKİ
Ödev
Danışmanı
MAYIS
2014
1.GİRİŞ
Genel olarak piyasa riski faiz oranları, kur
dalgalanmaları ve hisse senedi fiyatındaki değişmelerden dolayı bankaların
yaşadığı bir sıkıntıdır. Bankaların bu durumda risk yönetimi açısından
yapabilecekleri en temel iş tedbirli olmaktır. Bu konuda BDDK, Basel Uzlaşması
çerçevesinde, bankalara piyasa riski için bir yasal karşılık bulundurma
noktasında zorunluluk getirmiştir.
Piyasa riskleri, bankacılık
sitemini yakından etkileyen önemli bir risk kaynağıdır. Bu risk türür döviz
piyasasında veya mal piyasasında fiyat/değer değişiklikleri, faiz oranlarında
değişme ile sahip olunan hisse senedi, emtia ve finansal enstrümanların
fiyatlarında meydana gelen değişimlerin yarattığı risk olarak
tanımlanabilir. Piyasa riskinde en temel
nokta işletmenin bilançosundaki nominal değerleri ile faiz oranları, döviz
dalgalanmaları, hisse senedi fiyatındaki değişmeler yüzünden elde edilen
değerin işletmeye getirdiği kayıptır.
Piyasalarda meydana gelebilecek değişikler bankanın
pazarladığı finansal araçların fiyatlarını ve değerlerini etkiyebilecektir.
Herhangi bir finansal aracın değeri fiyatının, kuponunun, kupon sıklığının,
süresinin, faiz oranının ve diğer faktörlerin bir fonksiyonu olacaktır. Bu
durumda eğer banka pay senedi, tahvil gibi finansal araçları tutuyorsa o zaman
fiyat ya da piyasa riski ile karşı karşıyadır. Burada risk, finansal aracın
fiyatının dalgalanmasıdır.
Piyasa riskleri risk dörtlümüzün Egzojen-Finansal gözüne tekabül eden
risklerdir. Bunlar bankanın iradesi ve kontrolü dışında oluşur ve genellikle
bunlara karşı korunmak HEDGING tekniklerini gerektirir.
1. Faiz Oranı Riski
2. Kur
(Kambiyo) Riski
3. İşlemsel
Risk
4. Menkul Kıymet Spekülasyonu
Riski
5. Pazarlama
Riskleri
6. Hisse
Senedi Fiyat Değişim Riski
7. Karşı Taraf
(Counterparty) Riski
8. Takas Ya Da
Teslim Riski
9. Baz Riski
2.MENKUL KIYMET
Menkul
kıymetler; ortaklık veya alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden,
yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte
(birbiriyle aynı), seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evraklardır.Tezgahüstü
(ikincil) piyasalarda bir çoğu artık kaydi olarak işlem gören, bir başka
ifadeyle fiilen el değiştirmeyip hesaben takip edilen menkul kıymet
türlerinden, uygulamada en çok karşılaşılanları şunlardır :
• Hisse Senetleri,
• Devlet Tahvilleri,
• Özel Sektör
Tahvilleri,
• Hisse Senedi ve
Tahvil Kuponları,
• Hazine Bonoları,
• Gelir Ortaklığı
Senetleri,
• Toplu Konut İdaresi
ve Kamu Ortaklığı İdaresince Çıkarılan Tahviller,
• Yatırım Fonu Katılma
Belgeleri,
• Finansman Bonoları,
• Banka Bonoları,
• Banka Garantili
Bonolar,
• Varlığa Dayalı Menkul
Kıymetler,
• Kâr-Zarar Ortaklığı
Belgeleri.
3.SPEKÜLASYON
Mevcut piyasa koşulları değerlendirilerek
geleceğe yönelik fiyat tahmini yapılması ve risklerin üstlenilmesi ile para
kazanmanın amaçlandığı faaliyetlere spekülasyon denilmektedir. Spekülasyon
borsanın önemli faaliyetlerinden birisidir. Çünkü spekülasyon sayesinde
fiyatların çok fazla yükselmesi ve düşmesi engellenmektedir.
Spekülasyon, piyasada gerçekleşmesi beklenen fiyat
değişikliklerinden faydalanılarak yapılmaktadır. Beklentilerin tahminler
doğrultusunda gerçekleşmesiyle kazanç elde edildiği gibi fiyat tahminlerinin
tutturulamaması nedeniyle de kayıp yaşanacaktır. Herhangi bir yatırım aracının
fiyatının gelecek değerleneceği veya fiyatının yükseleceği öngörülüyorsa,
bugünden alım yapılmaktadır. Gelecekte tahminlerin beklentiler dahilinde
gelişmesi sonrasında fiyat yükseldiği zaman yüksek fiyattan satış yapılacaktır.
Düşük fiyattan alım ve yüksek fiyattan satış nedeniyle de kar elde edilecektir.
Aynı şekilde fiyatların düşeceği veya değer
kaybedeceği öngörülüyorsa da bugünden satış yapılır ve beklentiler
gerçekleştiğinde kazanç elde edilir. Örnek vermek gerekirse; dolar Türk lirası kurunda işlem yapan bir
spekülatör, gelecekte kurun değerinin artacağını öngörüyorsa bugünden dolar
alımını gerçekleştirir. Gelecek beklentileri gerçekleştiği zaman aldığı doları
Türk lirasına dönüştürerek kar elde etmiş olur. USD – TRY kurunun değer kaybedeceğine
inanıyorsa da elindeki doları bugünden satarak beklentileri gerçekleştiğinde
kazanç elde etmiş olur.
Spekülasyon yapmak piyasanın tüm riskini
üstlenmek demektir. Çünkü bir emtia, menkul kıymet veya döviz fiyatının
gelecekteki piyasa fiyatı üzerinden tahminler yapılmakta ve bugünden alım veya
satış yapılmaktadır. Tahminlerin her zaman gerçekleşmesi mümkün değildir.
Tahminleri gerçekleşmediği zaman kayıp yaşamış olacaktır. Bu nedenle de
piyasanın tüm risklerini alarak işlemlerini bugünden gerçekleştirmektedir.
Spekülasyonun bir nevi vadeli işlem olduğunu düşünmek gerekir. Vadeli işlemler genel
olarak riskten korunma amacıyla yapılmaktadır. Ama bunun yanı sıra spekülasyon
da riske girilerek spekülatif kazanç elde etmek için yapılmaktadır. Çünkü
bugünden alım veya satış gerçekleştirilmekte, gelecekte beklentilerin
karşılanması sonucunda da kar veya zarar edilmektedir.
Spekülasyon yasaldır ve
piyasada istikrarın sağlanması adına da önemli faaliyetlerdir. Spekülasyon
sayesinde oluşan işlem hacmi ile gerçek alıcılar, satıcılar, yatırımcılar ve
riskten korunmayı amaçlayanlar her zaman karşılaşabilirler. Bu sayede de
borsanın likiditesi artış gösterir. Aynı zamanda fiyatlar düşükken alım,
yüksekken satış yaptıkları için de fiyatların hiçbir zaman aşırı yükselmesine
veya düşmesine izin verilmemiş olur. Riskten korunmak isteyen kişilerin
risklerini spekülatörler üstlenmiş olurlar.
a)
İstikrar Sağlayıcı Spekülasyon
Piyasalarda yapılan spekülasyon, aşırı
dalgalanmaları önlemektedir ve bu sayede fiyatlarda istikrarın sağlanmasıdır.
Aslında istikrar sağlayıcı spekülasyon bir görüştür ve görüşler üzerinden
hareket edilir. Örnek vermek gerekirse; altın fiyatının düştüğü dönemde spekülatörler
bir süre sonra fiyatların yeniden yükseleceği düşüncesi ile düşük fiyattan alım
yaparlar. Bu durumda ise alımlar nedeniyle altın daha fazla değer kaybetmemiş
olacak ve fiyatı dengeli bir şekilde hareket edecektir.
b)İstikrar Bozucu Spekülasyon
Yapılan spekülasyonların fiyatlarda düzeni
değil de daha fazla düzensizliğe neden olduğunu savunanların görüşüdür. Yatırım
araçlarının fiyatlarındaki dalgalanmaları daha da arttırdığına inanılmaktadır.
Örnek vermek gerekirse; fiyatı yükselen bir yatırım aracının ileride daha da
yükseleceğine inanan kişilerin alım yapması ve fiyatların daha fazla
yükselmesine neden olmaları şeklinde tanımlanabilir. Aşırı bir talebin
oluşmasına neden olunması nedeniyle fiyatların aşırı yükseleceğine
inanılmaktadır.
4.RİSK
VE GETİRİ
Riskin
sözlük anlamı, gelecekte beklenmeyen bir durumun ortaya çıkma olasılığı,
yaralanma, incinme ve zarara uğrama olasılığıdır. Finansal açıdan risk ise,
gerçekleşen getirinin beklenen getiriden sapma olasılığıdır. Yatırımcının
yapacağı yatırımdan sağlayacağı getirinin, beklenen getirinin altına düşme veya
üstüne çıkma olasılığı söz konusudur. Bu olasılık, yatırımcı açısından yapacağı
yatırımın riskini oluşturmaktadır. Bir yatırımcının yaptığı yatırımın
gerçekleşen getirisi, beklenen veya tahmin edilen getiriden ne kadar büyük
farklılık veya sapma gösterirse, söz konusu yatırımın riskinin o kadar yüksek
olduğu söylenebilir.
Risk ve getiri, yatırım kararını belirleyen
iki temel faktördür. Bu nedenle, yatırımcılar, yapacakları yatırımlarla ilgili olarak
beklenen getiri kadar, riski de dikkate almak zorundadırlar. Risk ve getiri
arasında doğrusal bir ilişki vardır. Yani, bir yatırımın riski arttıkça,
getirişi de artar. Ayrıca, yatırımın vadesi ile risk arasında da doğrusal bir
ilişki vardır. Vade uzadıkça, risk de artmaktadır.
İnsanlar, genellikle, olası kayıpları risk
olarak görür, potansiyel kazançları risk olarak değerlendirmezler. Fakat
beklenen değerden olumlu sapmalar da risktir. Diğer bir deyişle, olası zararlar
kadar olası karlar da risk olarak değerlendirilir.
Belirsizlik
ile risk, farklı anlamlar içeren kavramlardır. Belirsizlik ve risk kavramları
arasındaki farklılık, olasılık dağılımının yapılma şekline göre ortaya
çıkmaktadır. Bir olayın gerçekleşme şansı, bir olayın meydana gelme olasılığı
olarak kabul edilir. Örneğin, yazı tura atan bir kişinin yazı ya da turayı
bulma olasılığı %50'dir. Bu şekilde, gerçekleşmesi mümkün bütün olaylar
belirlenir ve bu olayların her birinin gerçekleşme olasılığı tahmin edilirse,
buna olasılık dağılımı denilmektedir. Olasılık dağılımı, sübjektif veya
objektif olarak yapılabilir. Olasılık dağılımı, kişinin beklentilerine dayalı
olarak sübjektif yapılıyorsa belirsizlik; olasılık dağılımı, geçmiş veriler
kullanılarak objektif olarak yapılıyorsa risk söz konusudur. Objektif olasılık
dağılımı, olaya ilişkin geçmişe ait verileri bilimsel yöntemlerle analiz etme
sonucu oluşturulurken, sübjektif olasılık dağılımı, hiçbir tarihi veriye sahip
olmadan yapılmaktadır. Belirsizlik, yatırımcının beklenti ve sezgileri ile bir
dereceye kadar aydınlanabilecek bir ortamı ifade ederken; risk, beklenen
değerlerin olasılık dağılımının kantitatif olarak ölçülebildiği durumu ifade
etmektedir.
Belirsizlik ve risk arasında yakın bir ilişki
vardır. Örneğin, belirsizliğin çok yüksek olduğu, diğer bir ifadeyle gelecekle
ilgili tahminlerin yapılamadığı dönemlerde risk artmaktadır. Çünkü bu durumda
yatırımcı, elinde mantıklı verileri veya göstergeleri olsa dahi objektif
tahminleri olmadığı için karar vermek istemeyecektir. Yatırımdan beklenen
gelecekteki getirilerin gerçekleşme ihtimali yükseldikçe (olasılık dağılımı
daraldıkça) belirsizlik durumu ve yatırımın riski azalacaktır. Belirsizlik ve
risk kavramları birbirinden farklı anlamlar içermesine rağmen genellikle
birbirlerinin yerine kullanılmaktadır.
5.MENKUL KIYMET SPEKÜLASYON RİSKİ
Menkul
kıymet riski ya bankanın hisse senetlerine yatırım yapmasından ya da özel ve
kamu kesimi borçlanma araçlarına yatırım yapmasından kaynaklanan bir risktir.
Hisse senetleri fiyatları borsadaki fiyat hareketliliğine bağlı olarak sürekli
bir değişim göstermektedir. Bu değişim esnasında bankalar bu yatırımlarından
zarar görebilirler. Sahip oldukları yatırım araçlarını nakite dönüştürmek
istediklerinde satış zorluğu ve maddi kayıpla karşılaşabilirler. Spekülatif
amaçlı hareketlere karşı bankaların portföy çeşitlendirmesine giderek bu tür
bir riskin etkisini azaltmaları mümkündür. Bu amaçla bankalar iyi bir fon
yönetim merkezi oluşturmalıdırlar.
6.SPEKÜLATİF
FİNANS
Spekülasyonà Kısa Dönemà Öngörü(ler)à Pozisyon (Açık)à Kur riski (Piyasa/Fiyat Riski)à Sonuç: KÂR/ZARAR->Etki:Kâr/Zarar Tablosu
1.
Spekülasyonda risk alındığından, arbitajdan farklıdır,
2.
Spekülasyon, arbitrajın aksine, mevcut piyasa yapısının değerlendirilmesi
sonrasında oluşan beklentiler dikkate alınarak ve risk üstlenerek (risk
alma güdüsü yüksek) kazanç sağlayabilme çabası içerisindedir,
3.
Spekülatörün yanlış (piyasa veya arz/talep) öngörüleri, zarar (gider) yazmasına
neden olabilir.
4. Faizlerin
düşük seviyelerde olduğu zamanlarda spekülasyon yapma güdüsü daha fazladır.
5. Garantili
kazanç (kazan-kazan)diye bir şey yoktur. Para Piyasalarından; kimse kimseye
karşılıksız olarak havadan para yağdırmaz.
6.
Spekülatif amaçlı (kısa dönemli bakış açısı) alım-satım işlemlerinde
risk(ler) tamamen ortadan kaldırılamaz. Ancak, etkin bir şekilde yönetilebilir.
7.SONUÇ
Hedgerler
riski rahatlıkla spekülatörlere kaydırabilirler. Bununla birlikte spekülasyon
gelecek piyasalarıyla sınırlı değildir. Spekülatörler açısından
ticaretten elde edecekleri faydanın fiyat değişimleri ile sınırlı kalması onlar
açısından fiyat ve zaman bilgisi diğer piyasa katılımcılarına kıyasla çok daha
önemli hal almaktadır.
Doğru bilgi akışının gerçekleşmesi ve
spekülatörün gerektiğinde sürü psikolojisi ya da geri besleme yatırımlarından
yararlanabilmesi açısından işler durumda organizeleşmiş bir piyasaya ihtiyacı
vardır. Aracılı ve aracısız
piyasalar ve spekülatif faaliyetleri incelediği modelinde spekülasyonun
organize piyasalara uygunluğu sonuca ulaşmıştır. spekülatif işlemler organize
piyasalarda daha yaygın yapılmaktadır. Bunun anlamı reel piyasalarda veya
organize olmayan piyasalarda spekülasyonun olmayacağı değildir. Ancak, büyük
çapta risk alınarak gerçekleştirilen spekülatif faaliyetlerin organize
piyasaların sağladığı güven ve işlerlik ortamında daha rahat gerçekleşeceği de
açıktır.
KAYNAKÇA: